Ana içeriğe atla

KAFATASI AVCILARI

Kafataslarımız ile fark mı var aramızda?

Sahi fark nedir?

Başkalık, ayrım, nüans der sözlük.

 

Ben seçmedim Yahudi olmayı,

Hristiyan olmayı ve Müslüman olmayı,

Belki Hindu olmayı ya da Mecusi,

Kim bilir belki de Yezidi olmayı.

Ben seçmedim kan dolu bu dünyayı,

Ben istemedim bir yasak yemiş uğruna Dünyaya fırlatılmayı.

Ve ben seçmedim çamurun çocukları diye anılmayı.

İstemediğim bunca şeye rağmen,

Neden bedel ödüyor ya da ödettiriliyorum,

Neden ön yargıların esiri oluyorum ve

Zihnim bile beni kurban ediyor bu ön yargılara.

Hûd olmak isterdim rüzgâra yön vereyim,

İbrahim olmak isterdim yakılırken

Ateş tesir etmesin vücuduma,

Yunus olmak isterdim,

İnsanımsıların yaptıklarından bunaldığımda

Bir balığın karnında

Üç, yedi veyahut kırk gün yaşamayı isterdim.

 

Ben isterdim Musa'nın asası olmak,

Zalimlerin zalimliğine asa ile dokunmak,

Bir ejderhaya dönüşsün asam ve

Kötülüklerle mücadele etsin

Yutsun onları.

Belki İsa olmak isterdim,

Ölüleri diriltmek ve

Çarmıha gerilirken göğe kaldırılmak…

İşte o an susmak ya da susturulmak istemezdim,

Ve ben isterdim insan makamına ulaşıp 

Zavallıları yukarıdan izlemek,

Suçsuz yere katledilen,

Ölen çocuk ve kadınları, hatta erkekleri diriltmek,

Suçsuzca düşünceleri çarmıha gerilenlerle

Zihinlerin o doruğuna yükselmek isterdim

Ben isterdim Muhammed olabilmek,

Ayı ikiye bölmek,

Ve Miraç'ta bana vahyedilenin sevgi olduğunu insanlara tebliğ etmek

Ve ben isterdim sadece insan olmak 

Olamamanın utancıyla sadece insan olabilmek isterdim .

23.03.2021

14.52

ÖG


 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR KİTAP BİR YAZAR

Kitap Batmayan Gün, yazarı ise Samiha Ayverdi'dir. Günlük hayatın akışı içerisinde tasavvuf üzerine kurgulanmış ve edebî bir eser okumak istiyorsanız Samiha Ayverdi bu hususta iyi bir tercihtir. Aşkın her hâli kitapta sorgulanır ancak ele alınan aşk, günümüzde içi boşaltılan ve sadece cinsellikle ilişkilendirilen bir aşk değildir. Mevzusu geçen aşk kanlı canlı bir insana, bir sûrete duyulan ve bu sûretten ilahî olana ulaşılan bir aşktır.  Aliye yaşıtlarından farklı ve dedesi İrfan Paşa'ya bazı açılardan benzerlik gösteren bir hanımefendidir. Burada soya çekimin üzerinde durulmuştur. Annesi sıradan bir kadındır. Hatta kızı ile mizaç farklılıkları olduğu için pek anlaşamaz ve kızını sürekli eleştiren bir tavırla karşımıza çıkar. Burada anne-kız çatışması da işlenen bir konudur. Anne; davetler veren, bu davetlerin kusursuz olmasına kafa yoran, manevî herhangi bir konu hakkında konuşmayan sadece gündelik işlere kafa yoran bir kadındır. Annesinin bu tutumu da Aliye'yi bir iç sık...

CANCER(YENGEÇ)

Cancer burçlar kuşağındaki bir takımyıldızdır. Diğer takımyıldızlar gibi mitolojik öyküsü kesin olarak belli değildir. Bununla birlikte genel olarak kabul gören öyküye göre Cancer, Herkül’ü (Herakles ) taciz eden bir yengeçtir. Herkül tanrılar tanrısı Zeus’un oğludur. Ama gerçek annesi, Zeus’un eşi tanrıça Hera değil, bir ölümlü olan Alkmene’dir. Alkmene ile aldatılan tanrıça Hera, Herkül’den nefret ediyormuş. Herkül kral Eurystheus’a hizmet ederken, çok başlı bir yılan olan Hydra’yı (Su yılanı) öldürmekle görevlendirilir. Eurystheus, Argos kralı Stenelos’un oğlu ve Perseus’un torunudur. Zeus Herkül’ü doğurması için Alkmene’yi hamile bıraktığında, Perseus’un ilk torununun krallık sahibi olacağını söyler. Perseus’un doğacak ilk torununun Herkül olacağını bilen Hera olaya el koyarak, Herkül’den sonra doğması gereken Perseus’un torunlarından Eurystheus’un zamanından önce doğmasını sağlar. Hera’nın sayesinde, Herkül’den önce doğan Eurystheus krallığı alır. (Ekhidna ve Typhon’un kızı) H...

MAR ADENTRO(İÇİMDEKİ DENİZ)

"İçinde deniz olan bir adamın yolu elbette İstanbul'a da düşmüştür." İçinde deniz olan bir adamın hikayesi.   Javier Bardem'in oyunculuğu  çok iyi . Tıpkı Karakomik 2 Arada adlı bölümü izlerken gözüm bu adamı bir yerden ısırıyor diyorsunuz ya ve bir anda o adam Cem Yılmaz oluyorsa işte bu filmde de   gözüm bir yerden bu adamı ısırıyor diyorsunuz  ve bir anda  Ramon sandığınız kişi aslında Javier Bardem'miş bunu fark ediyorsunuz. Filmde 26-27 yıl gibi bir süre yatağa bağımlı birinin son anlarını izliyorsunuz. Yengesi onu çocuğu gibi seviyor bakımını üstleniyor. Evdeki abi, yeğen ve baba da bu yükü paylaşıyor. Sonuçta yatağa bağımlı birine bu kadar uzun yıllar bakmak hiç de kolay değil. Özgürlüğü kısıtlayan, aile olmanın sorumluluğunu hissettiren bir durum. Özgürlük derken filmin sonlarına doğru Ramon'un söylediği şu sözlerle zihnimizin içindeki özgürlük kavramı sarsılıyor ve Ramon özgürlüğe yeni bir tanım getiriyor: " Gördüğünüz gibi yanımda içinde siya...