Ana içeriğe atla

ARDIMIZDA KALAN KIŞA VE ÖNÜMÜZDEKİ İLK YAZA

          

    Bahar'a girerken kara dair söylemek istediklerim var...Kar ki beyazlığı ile gerilerde kalacak ve yerini yeşilin bin bir tonuna bırakacak bu günlerde. Kar ki serpiştire serpiştire yeryüzünün çeperlerine dolarken yürek çeperlerimiz ise üşümekteydi. Bu üşüyüş yalnızlığın sayfalarına yazıldı kimi zaman., bu üşümek ise kimi zaman aşka dair yazıldı. Bu üşümek ki kimi zaman aile denilen o ortam içerisinde ısınıverdi. Hayat ağacı olan serviler bile kimi zaman karla kaplandı. Karla hemhal oldu. İşte o zaman hayat bile üşüdü. Zihinlerde Necip Fazıl'ın kardeşinin o konuşması beliriverdi." Abi bu elmanın ucundan ısırdım amma ziyanı yok." dedi. Hayat denilen o muhteşem elmayı da her gün biraz daha ısırıyoruz. Ve en baştaki yanılsama elmaya dair zihinlerimizde beliriyor. Sisli bir İstanbul geliyor gözlerimin önüne. Her şey ve Süleymaniye bu sislerin ardında. Puslar içinde bir İstanbul dikiliveriyor karşıma ve bir martının çığlıkları Şehir Hatları vapurunun o büyülü sesinde kayboluveriyor. Kar ki tüm her şeyi beyaz bir elbiseyle örterken ,Bahar tabiata yeşil elbisesini giydirmeye hazırlanıyor. Cemreler düşüyor birer birer ve var olmanın tadını yaşıyoruz bu günlerde...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR KİTAP BİR YAZAR

Kitap Batmayan Gün, yazarı ise Samiha Ayverdi'dir. Günlük hayatın akışı içerisinde tasavvuf üzerine kurgulanmış ve edebî bir eser okumak istiyorsanız Samiha Ayverdi bu hususta iyi bir tercihtir. Aşkın her hâli kitapta sorgulanır ancak ele alınan aşk, günümüzde içi boşaltılan ve sadece cinsellikle ilişkilendirilen bir aşk değildir. Mevzusu geçen aşk kanlı canlı bir insana, bir sûrete duyulan ve bu sûretten ilahî olana ulaşılan bir aşktır.  Aliye yaşıtlarından farklı ve dedesi İrfan Paşa'ya bazı açılardan benzerlik gösteren bir hanımefendidir. Burada soya çekimin üzerinde durulmuştur. Annesi sıradan bir kadındır. Hatta kızı ile mizaç farklılıkları olduğu için pek anlaşamaz ve kızını sürekli eleştiren bir tavırla karşımıza çıkar. Burada anne-kız çatışması da işlenen bir konudur. Anne; davetler veren, bu davetlerin kusursuz olmasına kafa yoran, manevî herhangi bir konu hakkında konuşmayan sadece gündelik işlere kafa yoran bir kadındır. Annesinin bu tutumu da Aliye'yi bir iç sık

CANCER(YENGEÇ)

Cancer burçlar kuşağındaki bir takımyıldızdır. Diğer takımyıldızlar gibi mitolojik öyküsü kesin olarak belli değildir. Bununla birlikte genel olarak kabul gören öyküye göre Cancer, Herkül’ü (Herakles ) taciz eden bir yengeçtir. Herkül tanrılar tanrısı Zeus’un oğludur. Ama gerçek annesi, Zeus’un eşi tanrıça Hera değil, bir ölümlü olan Alkmene’dir. Alkmene ile aldatılan tanrıça Hera, Herkül’den nefret ediyormuş. Herkül kral Eurystheus’a hizmet ederken, çok başlı bir yılan olan Hydra’yı (Su yılanı) öldürmekle görevlendirilir. Eurystheus, Argos kralı Stenelos’un oğlu ve Perseus’un torunudur. Zeus Herkül’ü doğurması için Alkmene’yi hamile bıraktığında, Perseus’un ilk torununun krallık sahibi olacağını söyler. Perseus’un doğacak ilk torununun Herkül olacağını bilen Hera olaya el koyarak, Herkül’den sonra doğması gereken Perseus’un torunlarından Eurystheus’un zamanından önce doğmasını sağlar. Hera’nın sayesinde, Herkül’den önce doğan Eurystheus krallığı alır. (Ekhidna ve Typhon’un kızı) H

VİRGO(BAŞAK)

Virgo, Boötes ve Canis Minör takımyıldızlarının masalları bir arada anlatılacaktır. Canis Minör ve Boötes mitolojik masallarına, ana karakter Virgo’nun masalı içinde yer verilecektir. Virgo yaygın olarak adalet tanrıçası Justa ( Justitia ) olarak bilinir. Demeter ve İcarius’un, yer altı tanrısı Hades tarafından kaçırılan kızı Persephone olarak tasvir edilir. Persephone’nin annesi Homeros destanlarında “güzel saçlı kraliçe, güzel örgülü kraliçe” diye anılan toprak ve bereket tanrısı Demeter (Ceres) ‘dir. Adını “Ge-meter” toprak ana olarak açıklayanlar da vardır. Hesiodos’a göre Kronos’la Rheia’nın kızıdır. Demeter ekinlerin ve özellikle buğdayı imgeler. Demeter efsanelerde kızı Persephone’den ayrılmaz. Kimi zaman “Kore” (genç kız) adıyla anılan Persephone ve annesine “iki tanrıça” denir. Masala göre Persephone bir gün oyun arkadaşlarıyla (Okeanos’un kızları) birlikte çayırda çiçek toplarken birden bire yer yarılmış, yer altı tanrısı Hades şarıyla (bir çift atın çektiği, bir çeşit ar