Ana içeriğe atla

Kayıtlar

bab-ı esrar etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

BAB-I ESRAR-AHMET ÜMİT

Taşta kan vardı, gökyüzünde dolunay, bahçede toprak kokusu. Taşta kan vardı. Bahçede ürkütücü bir serinlik. Taşta kan vardı, insanların yüreklerinde nefret, dolunayda derin bir sukunet. Taşta kan vardı ,yedi bıçak, yedi yara açmıştı. Günümüzden geçmişe bir yolculuk vardı. Mevlana ile Şems-i Perende'nin sırrını da öğrenmek vardı. Kimya vardı, Mennan vardı. Ziya, Cavit, Serhad vardı. İzzet Efendi vardı. İzzet Efendi'nin tarçın rengi gözleri de vardı ve Poyraz vardı. O derviş ki maddi aşk manevi aşkını perdelemişti. Kalbi düğümlenmişti ve sema yapamaz olmuştu. Bu dünyaya dair bir kızı vardı. Adı da Kimya idi. Onun sevgisi ilahi aşka ulaşmasına mani oluyordu. Canı içinde can vardı. Londra'dan başlayıp Konya'da bilinmezlerin bilinir olduğu bir hikayeydi. Yok yok romandı. İçinde aşk vardı. İçinde nefret vardı. İçinde sır vardı. İçinde gece ve kan vardı. Benim zihnimde Taşta kan vardı sözüyle vücut buldu. "İlişki sadece dünyanın güzel yerlerini gezmek, görmek değildi