Ana içeriğe atla

TÜRK SİNEMASINA!

"Bozkurtların Ölümü","Bozkurtlar Diriliyor","Ruh Adam","İnce Memed","Gün Olur Asra Bedel","Beyaz Gemi".... ki daha nicesi . . . Hayatımda okuduğum az kitapların arasından aklıma kazınmış , neden bir filme konu olmuyor dediğim , okurken gözümde sahnelerin canlandığı ve kendi kafamda mekanlar oluşturan kitaplar.Neden bizim yönetmenlerimiz , yapımcılarımız , sinemaya katkıda bulunan iş adamlarımız Türk yazarlarının yazdıkları kitapları konu edinen filmler yapmıyorlar ? Dikkatinizi çektiyse son dönemin yeşilçam 'ı 1980 leri bile aratıyor.Tabikide ele avuca gelen , beğenilen , takdir buyurulan filmler de yapılıyor , ancak son dönem Türk Sinemalarının perdeleri para kokuyor.Bir şeyleri para için yaptıkları belli.Söz konusu para olunca halkın bir anlık zevklerini , heyecanını karşılayan basit filmler yapıyor sanatçılarımız , iş adamlarımız.Neden ben İstanbul'un yeraltı zenginliklerini yabancı ülkeden gelip İstanbul'u belgesel yapan kanallardan öğreniyorum?Neden bizim sinemacılarımız sadece basit esprilerle halkı oyalamaya çalışıyorlar?Sinemacılarımızdan artık bizim öğrenebileceğimiz , duygulanabileceğimiz , milletçe gurur duyacağımız , içinde bizleri de barındıran , tarihimizle iç içe , aynı zamanda geleceğe ışık tutabilecek yapıtlar yapmalarını istiyoruz .
En azından istiyorum , biliyorum ki boşuna konuşuyorum . Olsun kendimi avutuyorum ...

Yorumlar

zaman dedi ki…
bu konular biraz da halkın ilgisine bağlı değil mi?ama tabiki tarih kokan bizi yansıtan filmleri izlemek, ezberleterek öğretilmeye çalışılanların görsel olarak kurgulanmasını isterim.acaba böyle düşünen kaç kişi var..türk sineması türk olmaya başladığı gün o filmleri izlemek dileğiyle..
Andronova dedi ki…
Aslında halk bu konuda elindeki malzemeye ilgi gösteriyor.Piyasada o tür konuları işleyen , kaliteli senaryo ve görsele sahip olan Türk filmi olmadığı için halkın tepkisini ölçemiyoruz bence.Ama eminim ki halkımız bu tür ,kendisini , tarihini yansıtan , özellikle usta yazarların kaleminden çıkmış konuları ele alan filmlere önem verecektir.Yorumunuz için teşekkürler.
Nihal Atsız'ın Bozkurtların Ölümü ve Bozkurtlar Diriliyor adlı eserlerini okuyunca insan, niye bu iki eser sinemaya uyarlanmıyor ki diye kimsenin duymak istemediği bir ah çekiyor içinden. Sinema sektörümüz malesef kendi tarihini acımasızca kötü bir şekilde yansıtmakla ya da yanlış bir bakış açısının kurbanı olduğu mizah anlayışı ile perdeye getirmekle en büyük hatasını yapmış oluyor. Neden tarihimize ait, özümüze ait güzellikler kitap aralarındaki satırlarda kalır ki anlamam. Bu iki kitapta Yüzüklerin Efendisi gibi bir prodüksiyon yapımı ile sinema salonlarında boy gösterse fena mı olur.

Bu blogdaki popüler yayınlar

CANCER(YENGEÇ)

Cancer burçlar kuşağındaki bir takımyıldızdır. Diğer takımyıldızlar gibi mitolojik öyküsü kesin olarak belli değildir. Bununla birlikte genel olarak kabul gören öyküye göre Cancer, Herkül’ü (Herakles ) taciz eden bir yengeçtir. Herkül tanrılar tanrısı Zeus’un oğludur. Ama gerçek annesi, Zeus’un eşi tanrıça Hera değil, bir ölümlü olan Alkmene’dir. Alkmene ile aldatılan tanrıça Hera, Herkül’den nefret ediyormuş. Herkül kral Eurystheus’a hizmet ederken, çok başlı bir yılan olan Hydra’yı (Su yılanı) öldürmekle görevlendirilir. Eurystheus, Argos kralı Stenelos’un oğlu ve Perseus’un torunudur. Zeus Herkül’ü doğurması için Alkmene’yi hamile bıraktığında, Perseus’un ilk torununun krallık sahibi olacağını söyler. Perseus’un doğacak ilk torununun Herkül olacağını bilen Hera olaya el koyarak, Herkül’den sonra doğması gereken Perseus’un torunlarından Eurystheus’un zamanından önce doğmasını sağlar. Hera’nın sayesinde, Herkül’den önce doğan Eurystheus krallığı alır. (Ekhidna ve Typhon’un kızı) H...

BİR KİTAP BİR YAZAR

Kitap Batmayan Gün, yazarı ise Samiha Ayverdi'dir. Günlük hayatın akışı içerisinde tasavvuf üzerine kurgulanmış ve edebî bir eser okumak istiyorsanız Samiha Ayverdi bu hususta iyi bir tercihtir. Aşkın her hâli kitapta sorgulanır ancak ele alınan aşk, günümüzde içi boşaltılan ve sadece cinsellikle ilişkilendirilen bir aşk değildir. Mevzusu geçen aşk kanlı canlı bir insana, bir sûrete duyulan ve bu sûretten ilahî olana ulaşılan bir aşktır.  Aliye yaşıtlarından farklı ve dedesi İrfan Paşa'ya bazı açılardan benzerlik gösteren bir hanımefendidir. Burada soya çekimin üzerinde durulmuştur. Annesi sıradan bir kadındır. Hatta kızı ile mizaç farklılıkları olduğu için pek anlaşamaz ve kızını sürekli eleştiren bir tavırla karşımıza çıkar. Burada anne-kız çatışması da işlenen bir konudur. Anne; davetler veren, bu davetlerin kusursuz olmasına kafa yoran, manevî herhangi bir konu hakkında konuşmayan sadece gündelik işlere kafa yoran bir kadındır. Annesinin bu tutumu da Aliye'yi bir iç sık...

OLİMPOS

Yunan mitolojisinde olimposlu Tanrıların evi. Yunanistan'ın en yüksek dağı olan Olimpos dağı, Yunan mitolojisinde tanrıların oturduğu dağ olarak yorumlanır. Tanrıların kralı Zeus'un meskeni olan Olimpos, Zeus dışında, Yunan mitolojisinin 12 büyük tanrısının evidir. Bu 12 büyük tanrıya, diğer ufak tanrılardan ayırmak için, "Olimpiyan" (Olympian) veya "Olimposlu tanrılar" da denir. Olimpos'da sürekli olarak yaşayan ve her kaynakta Olimpiyan olarak geçen 10 tanrı vardır bunlar:  Zeus  Hera  Poseidon  Hermes  Hephaistos  Afrodit  Apollon  Athena  Ares  Artemis'tir. Bunların dışında, 12'lik Olimpiyan tanrılarından zaman zaman sayılan, zaman zamansa sayılmayan, ve sürekli olarak Olimpos'da bulunmayan 4 tanrı vardır:  Hades  Demeter  Dionysos  Hestia Hestia Olimpos'daki yerini Dionysos'a bırakarak insanlar arasında yaşamaya başlamıştır. Yer altı ve ahiretin tanrısı olan Hades ise, Çoğu zaman Olimpiya...